Bazen aşırı stres altında veya bir ayrılık sonrasında yemek yeme isteği artabiliyor. Bu isteğin arkasında neler olduğunu daha yakından inceleyelim.
Duygusal yeme, açlık hissi olmaksızın sadece duygusal nedenlerle gıda tüketme davranışıdır. Bu, bazen duygusal tepkilerle aniden ortaya çıkan ve bazen fark edemediğimiz bir açlık türüdür.
Duygusal yemeyle başa çıkmak, özellikle öfke, mutsuzluk gibi olumsuz duyguların yoğun yaşandığı anlarda zorlayıcı olabilir. Bu davranış Duygusal Yeme Bozukluğu’na dönüştüğünde, sürekli yemek yeme isteği veya tıkınırcasına yeme davranışları ortaya çıkar.
Duygusal yemenin nedeni genellikle olumsuz duygularla ilişkilendirilse de, bazen olumlu duygular karşısında da ortaya çıkabilir. Bilimsel çalışmalar, duygusal yeme davranışının duyguları tanımak ve yönetmekte zorlanan kişiler için bir başa çıkma mekanizması olduğunu göstermektedir.
Ancak bu davranışın kontrolsüz hale gelerek aşırı yeme bozukluğuna dönüşmesi muhtemeldir. Bu, uzun vadede fizyolojik ve psikolojik sorunlara yol açabilir.
Duygusal yeme, duyguları bastırmak ve rahatlatmak için kullanılan bir geçici bir yöntem gibi görünse de, aslında uzun vadede sorunları çözmez. Duygusal yeme, duygusal döngülerin bir parçası haline gelebilir ve fiziksel sağlık sorunlarına yol açabilir.
Duygusal yeme davranışının temelleri, birçok farklı etkene dayanmaktadır. İlk olarak, duygusal yeme, tipik olarak olumsuz duyguların bir tepkisi olarak ortaya çıkar. Normalde olumsuz bir duygu deneyimlendiğinde iştahın azalması beklenir, ancak duygusal yeme davranışında tam tersi bir durum görülür. Yani kişi, olumsuz duygularla karşılaştığında daha fazla yemek yeme eğilimindedir.
Duygusal yeme davranışını açıklamak için çeşitli kuram ve teoriler geliştirilmiştir:
1. Psikosomatik Kuram: Bu kurama göre, bazı kişiler duygusal yemede bedensel farkındalık eksikliği yaşarlar. Yani açlık ve tokluk hislerini doğru değerlendiremezler.
2. Dışsal Teori: Bu teoriye göre, belirli yiyeceklerin görünümü veya kokusu gibi dışsal özelliklere karşı duyarlılık, kişileri açlık hissinin ötesinde etkileyebilir.
3. Obezite Teorisi: Bu teori, obez bireylerin anksiyete durumlarında duygusal yeme davranışını kullanma eğiliminde olduklarını savunur. Kişiler, duygusal yemeyi erken yaşta öğrendiklerinde, bu davranışlarını anksiyete durumlarına da uygulayabilirler.
4. Kaçış Kuramı: Bu kurama göre, duygusal yeme, kişilerin olumsuz duygulardan kaçma yoludur. Bu, duygusal rahatlama sağlayabilir, ancak uzun vadede zararlı olabilir.
5. Kısıtlama Kuramı: Kısıtlama teorisi, normal kilolu bireylerin yeme davranışını bilişsel olarak kısıtladığını ve kilo kontrolünü sağlamayı amaçladığını öne sürer. Ancak uzun süreli kısıtlama, aşırı yeme ataklarına yol açabilir.
Duygusal yemenin nedenleri kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Duygusal yeme davranışı, obez bireyler, yeme bozukluğu olan kadınlar ve diyet yapan normal kilolu kişilerde daha yaygın görülebilir. Ayrıca benlik saygısı düşüklüğü, yetersizlik inanışları ve dürtüsellik gibi kişilik özellikleri duygusal yeme ile ilişkilendirilir.
Duygusal yeme, özellikle stres, depresyon, öfke ve bazı durumlar (örneğin, doğal afetlerin neden olduğu travmalar) karşısında ortaya çıkabilir. Bu davranış, çeşitli bireysel, durumsal, psikolojik ve duygusal etkenlere bağlı olarak farklı kişilerde ve farklı derecelerde görülebilir.
Yeme bozuklukları, özellikle duygusal yeme davranışıyla ilişkilendirilmiştir. Bu davranış, obez bireylerle sıkça ilişkilendirilirken, tıkınırcasına yeme bozukluğu ve bulimia nevroza gibi diğer yeme bozukluklarıyla da güçlü bir bağa sahiptir.
Gözlem ve çalışmalar, duygusal yeme davranışının özellikle tıkınırcasına yeme bozukluğu ile sıkça birlikte görüldüğünü göstermektedir. Her iki durumda da yemek yeme üzerinde bir kontrolsüzlük mevcuttur. Fark, duygusal yemede duygularla ilişkili bir kontrol sağlama girişimi içermesidir.
Bilişsel davranışçı terapi, duygusal yeme bozukluğu tedavisinde etkili bir yaklaşımdır. Bu model, düşünce, duygu ve davranış üçlüsünden yola çıkarak, duygusal yeme davranışını bu üçlü ilişki çerçevesinde ele alır. Terapi, kişinin duygularını ve yeme davranışını daha iyi anlamasına yardımcı olur. Aynı zamanda kişinin kontrolsüz yeme alışkanlıklarını ve yanlış inançlarını düzeltmeye odaklanır.
Duygusal yemeyle başa çıkmak için farkındalık kazanmak önemlidir. Yeme alışkanlıklarınızı gözden geçirin, hangi duygusal durumlarda yemek yeme ihtiyacı hissettiğinizi tanımaya çalışın. Duygularınız ile yemekler arasındaki ilişkiyi keşfedin ve farkındalıklı yemek yeme pratiği yapın. Ayrıca, bir uzmandan yardım almak da önemlidir.
Unutmayın, duygusal yeme davranışı kişiden kişiye farklılık gösterebilir ve bu rahatsızlıkla başa çıkmak için kişiye özel bir yaklaşım gerekebilir. Duygusal yemeyle mücadele etmek için profesyonel bir destek almak önemlidir. Yeme bozukluklarıyla baş etmek, hem psikolojik hem de fizyolojik sağlığınızı korumanıza yardımcı olabilir.